Ürünlerimiz ve çözümlerimizle ilgili detaylı bilgi almak için bize ulaşın.

destek.home@resideo.com

Detaylı bilgi için

destek.home@resideo.com
Müşteri Hizmetleri

KOMBİNİZ TERMOSTATLARIMIZ İLE UYUMLU MU?

Akıllı Evlerden Ne Bekliyoruz?

Günümüzün en popüler sözcüklerinden biri “akıllı”. Hemen hemen her şey “akıllı” sıfatıyla birlikte sunuluyor ve hem gündelik hem de kurumsal yaşamı kolaylaştırmayı vaat ediyor. Akıllı dünyada yapabileceklerimiz hayallerimizle sınırlı. Peki ama akıllıdan kastımız nedir?

Dijital teknolojinin, yani aslında 0 ve 1’den oluşan algoritmanın doğuşuyla birlikte hayatımıza giren bilgisayarlar, internetin ortaya çıkışıyla birlikte bambaşka bir boyuta taşındı. Web 1.0 adı verilen süreçte bilgisayarlar, çeşitli bağlantı noktaları üzerinden internete erişiyordu. Biz de bu sürece pasif misafirler olarak tanıklık ediyorduk. Daha sonra Web 2.0 dönemi geldi ve internet üzerinden başka insanlarla iletişim kurmaya başladık. İnternet artık sürekli dinamik içeriklerin üretildiği bir ortama dönüşmüştü.

Bugün geldiğimiz noktada Web 3.0’dan bahsediyoruz, yani bilgisayarlar kendi aralarında ve başka cihazlarla konuşuyor. Teknoloji herşeyin daha hızlı şekilde yaşanmasını mümkün kılıyor. Bu şu demek: Mini bilgisayarlar olarak kullandığımız cep telefonlarımız, evdeki buzdolabı ile konuşup soğutma derecesini değiştirme komutu verebiliyor. Evimizdeki kombi, biz henüz eve bile varmadan devreye girip ısıtma işlemine başlayabiliyor. Evimiz, uzaktan erişim ile parmaklarımızın ucuna geliyor.

Bunların bize faydası ne?

Teknolojinin, özellikle de bilişim teknolojilerinin sadece işletmelerin işine yarayacağının düşünüldüğü günler çok geride kaldı. Bugünkü hızlı yaşam tempomuzda en büyük öncelik, kolaylık. Kalite standartlarımız “akıllı evler”in parlak fikirleriyle ve yaratıcı cihazlarıyla gittikçe yükseliyor.

Bir evi akıllı yapan özellikler neler olabilir? Hızlıca bir beyin fırtınası yapabiliriz: LED ampuller ortama göre otomatik açılıp kapanabilir; ısıtma sistemi biz eve ulaşmadan sıcaklığı konfor seviyesine çıkarabilir. Fırınımız bizden önce harekete geçip eve girdiğimiz anda sıcacık bir lazanyayla karşılanmamızı sağlayabilir. Sabah uykulu gözlerle çay demlememiz gerekmez, çayımız hazır olabilir. Biz evde yokken evcil hayvanımızın mamasının bitmesi sorun olmaktan çıkar. Tek bir tuşla mama depolama haznesinden mama kabına mamalar akabilir.

Buzdolabından küçük ev aletlerine, ısıtma sisteminden duşlarımıza kadar her alanda yapay zeka ve nesnelerin internetinin etkinlerini görebiliyoruz. Rutinimizin sistem tarafından öğrenilmesi ve sistemin öğrendikleri doğrultusunda aksiyon alması akıllı ev teknolojilerinin temelini oluşturuyor. Sistemin geleceğindeyse öğrenmeleri doğrultusunda çıkarımlar yapabilmek ve süreçleri bağımsız olarak yönetmek ve insiyatif alabilmek var.

Biz ne bekliyoruz?

“Akıllı” kategorisindeki ürünler sadece konfor değil, kolaylık, keyif ve güvenlik de sunuyor. Peki ama bizim önceliklerimiz neler? GfK araştırma şirketinin 2015 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, bireylerin yüzde 78’i akıllı ev teknolojilerinin hayatları üzerinde etkili olacağını söylüyor. Bu etkinin ilk sıralarında ise güvenlik geliyor. Yani aslında öncelikli beklentimiz güvenlik. Bunu enerji verimliliği ve aydınlatma, eğlence, sağlık ve akıllı cihazlar takip ediyor.

Güvenlik ve enerji verimliliğine odaklanan beklentilerimizin haklılığı tartışılmaz. Ünlü psikolog Maslow’un ihtiyaçlar piramidinde ilk seviye fiziksel ihtiyaçlar iken ikinci seviyede güvenlik yer alıyor. Yani kendimizi güvende hissetme ihtiyacımız, başka pek çok beklentinin önüne geçiyor. Bunu anlayan markalar, bireye odaklanarak hizmet veriyor. Yangın ve duman alarmlarından akıllı termostatlara kadar pek çok ürünü sunan Resideo gibi…